Turkish-English Glossary of Legal Terms - Türkçe-İngilizce Hukuk Terimleri Sözlüğü
A AB Müktesebatı : acquis communautaire abluka : blockade açık arttırma : public sale açık deniz devriyesi : high seas patrol açık denizler : high seas açık denizlerde kesintisiz takip : hot pursuit at the high seas açık duruşma : public hearing açık izin : express permission açık tanıma : express recognition açık ve yakın tehlike : clear and imminent danger açıkça dayanaktan yoksun : manifestly ill-founded açıklık ve öngörülebilirlik : clarity and predictability adalet : justice adaletin tecellisi : in the interest of justice adam kaçırma : kidnapping adam öldürme : homicide aday gösterme : nomination adi suç : ordinary offence adi şirket : ordinary partnership adil tatmin : just satisfaction adil tazmin : just satisfaction adil yargılama : fair trial adil yargılanma hakkı : right to fair trial adli : judicial adli belgeler : judicial documents ad...