TEMEL İNGİLİZCE TÜRKÇE HUKUK SÖZLÜĞÜ - B

A - B - C - D - E - F - G - H - I - J - K - L - M - N - O - P - Q - R -  S - T - U - V - WYZ

 back bond — teminat olarak verilen bono

back - freight — avdet navlunu

backing a warrant — bir infaz emrinin ciro edilmesi

back wardation — depor

bad — malûl, muteber olmayan, hükümsüz

bad debt — karşılıksız borç

bad faith — suiniyet

bad intention — suiniyet

badge — alâmeti farika, marka

bail — kefalete bağlanma, kefaletle tahliye (bk. Tahliye No. 1), tahliye için kefalet

bail - bond — kefalet senedi

bailed goods — vedia

bailee — müstevda (emaneti kabul eden)

Bailey (Old - ) — Londradaki ceza mahkemesi binası

bailiff — muhzir mübaşir, icra memuru

bailment — ariyet, vedia (N o. 2), îda

bailor — mudi

balance — bakiye

balance order — bir şirketin tasfiyesinde, şeriklerin henüz tediye etmedikleri sermaye hakkındaki tediye emri

balance sheet — bilanço

ballast — safra

balloon — balon (bk. hava nakil vasitaları)

ballot — gizli rey vermek usulü

ballot box — rey sandığı

ballot paper — rey kâğıdı

ballotage — müsavi rey kazananlar arasında ikinci kur’a

banderole system — bandırol usulü

banishment — sürgün

bank — banka

bank granting loans on real property — gayrimenkul kredi müessesesi

Bank of international settlements — milletlerarası tedivat bankası

bank of issue — tedavül bankası

bank-bill — banknot

bank - discount — banka iskontosu

bank holidays— bankaların tatil günleri

bank-note — banknot

bank - rate — banka iskontosu

banker — banker

banker’s books — bir banker veya banka tarafından tutulup ta bundan dolayı ispat kuvveti bakımından itimatlı sayılan ticaret defterleri

banker’s, drafts — bir banka şubesinin kendi merkezi üzerine çektiği tediye emirleri

banking — bankaçılık

banking - house .— baııka

banking secrets — banka muamelâtına ait sırlar (bk. Sır No. 2)

banking transactions — banka muameleleri

Banking (law of - ) — bankacılık hukuku

bankrupt — müflis (bk. İflâs No. 1)

bankrupt’s certificate — konkordato

bankrupt’s estate — iflâs masası

bankruptcy — iflâs

bankruptcy notice — iflâsla tehdit

bankruptcy office — iflâs dairesi

bankruptcy proceedings — iflâs usulü

bankruptcy (adjudication of - ) — iflâsın açılması

bankruptcy (culpable-) — taksiratlı iflâs

bankruptcy (fraudulent - ) — hileli iflâs

bankruptcy (law of - ) — iflâs hukuku

banns of marriage — evlenme ilânı, evlenme beyannamesi

banns (forbidding the - ) — evlenmeye itiraz

bar (Court of Justice) — parmaklık, bölme

bar (at -) — mahkemede

Bar (professional body of barristers) — baro

bar (in the Houses of Lords and Commons) — parmaklık, bölme

bar council — baro meclisi

bare licensee — salahiyetli, izinli olan kimse

bare ownership — çıplak mülkiyet

bargain (tim e -) — alivre satış

bargain and sale — gayrimenkullere mütaallik satım akdinin eski bir şekli

bargainee — alıcı

bargaining ( b y - ) — pazarlıklı alışveriş

bargainor — satıcı

Barmote Courts — Derbjshire bölgesinde maden mahkemeleri

baron and feme — koca ve karı

barrage — bent, baraj

barrater (or barrator) — mütemadiyen mahkemeye müracaat eden veya şikâyet ve itirazlarda bulunan kimse

barratry — baratarya

barred by prescription — zaman ağımına uğramış olan

barred deposit — bloke edilmiş hesap (mevduat)

barren capital — semeresiz kalan sermaye

barrier — çit, hail

barrister - at - law — avukat

barter — tırampa, mübadele

base courts — alçak mahkemeler

base fees — infisahı şarta muallâk mülk, nnıtassarıflık

basis — üs

bastard — nesebi sahih olmıyan çocuk

bastardy order — bk. affiliation order

battery — fena muamele

battery and assault — müessir fiil

battle — muharebe

battle (trial of - ) — mahkeme huzurundaki düello

bawdy house — umumî ev

beacon — işaret feneri, denizde tehlike işareti, fener

beacon — şamandıra resmi

beadle — mübaşir, kavas

bearer — hâmil

bearer securities — hâmile muharrer (yazılı) senetler

beating — dövme

bedel — mübaşir, mahalle bekçisi

beggar — dilenci

begging — dilencilik

beheading — başını kesme

belligerent (state) — muharip

bench — yargıçlar, mahkeme

bench warrant - — mahkemece verilen tevkif müzekkeresi

bench (masters of the - ) — hukukçular korporasyonunun idare meclisi üyeleri

benchers — hukukçular korporasyonunun idare meclisi üyeleri

benefice — arpalık

beneficial interest — faydalanma hakkı

beneficial owner — malik, mülkiyetten tam olarak faydalanan sahip

beneficiaries — mürtezika, müstefit, faydalanan

benefit — menfaat

benefit (unjustified-) — haksız (sebepsiz) mal iktisabı

benefit of Clergy — papazlık dokunulmazlığı

benevolent society — hayır cemiyeti

bequeathe — vasiyetle bırakmak

bequest — teberru, ölüme bağlı tasarrufla yapılan bağışlama

bestiality — gayrı tabii mukarenet

bet (or betting) — bahis

betrothal — nişanlanma

betrothed — nişanlı

betterment - tax — gerefiye

betting — bahis

betting debt — bahis borcu

bid — müzayedede teklif etme (artırma)

bidder — müzayedede artıran kimse

bigamy — çok kanlılık

bilateral contract — iki taraflı akit (bk. Akit No. 2)

bili — fatura, hesap pusulası

bili — hüccet, senet

bili — kanun lâyihası, kanun tasansı

bill (addressed-)— ikametgâhlı poliçe

bill (bank - ) — banknot

bill (drawer of a - ) — keşideci

bill (sole -) — bono

bill (trauscript of a - ) — poliçenin kopyesi

bill broker -— kambiyo acentasi

bill guarantee — aval

bill of costs — masraf pusulası, bir avukatın müvekkiline verdiği hesap cetveli

bill of credit — kredi (itibar) mektubu

bill of debt — borç İkrarı

bil of entry — gümrük beyannamesi

bill of exchange — poliçe

bill of health — pratika

bill of indictment — iddianame

bill of lading — konşimento

bill of lading (received for shipment - ) — tesellüm konşumentosu

bill of. lading (shipped - ) — tahmil (yükleme) konşumentosu

Bill of Rights — valnndaşlann aslı haklarını tanıyan kanun

bill of sale (absolut-) — bir malın teslimsiz veya hükmen teslim yolu  ile temlikini temin eden satış senedi

bill of sale (by way of mortgage) — teminat vermek üzere temlik senedi 

bill of sight — muayene senedi

bili of store — kumanya beyannamesi

bill stamp — kambiyo pulu (resmi)

bi - monthly — on dört günde bir defa, ayda iki defa

bind over — mecburi kılmak

binding over — bir sanığı mahkemede hazır bulunmak külfetinden vareste kılan mahkeme karan

birth — doğum

birth (certificate of - ) — nüfus hüviyet cüzdanı

births (register of - ) — doğum kütüğü

blackleg — kumarbaz; grev sırasında çalışan işgücü

black list — kara liste

blackmail — şantaj

black market — kara borsa (bk. Borsa No. 2)

blank bill — açık bono

blank transfer — hisse senetlerinin beyaz temlik beyannamesi ile temliki

blank (acceptance in - ) — açık (doldurulmamış) olan bir poliçeyi kabul

blank (credit in - ) — karşılıksız avans

blank (to endorse in - ) — beyaz ciro vermek

blended fund — muhtelif şeylerle karışık sermaye

blind — âmâ, kör

blockade — abluka

blood relationship — kan hısımlığı (bk. Hısımlık No. 1)

bloody strife — kan gütme

board ( on - ) — gemide, bordada

board and lodging — yiyecek ve yatacağı hazır olma

board of bankruptcy — iflâs bürosu

board of directors — idare meclisi

Board of Education — Maarif Vekâleti, Millî Eğitim Bakanlığı

Board of Trade — Ticaret Bakanlığı

bodies (chartered or statutory) — amme hükmî şahısları, kamu tüzel kişileri

bodily harm — cismani zarar

bodily injury — cismani zarar

bombardment — bombardıman

bona fides — hüsnüniyet

bona vacantia — sahipsiz şeyler

bond — borç senedi, bono

bond of arbitration — tahkimname (bk. Muahede, a)

bonded goods — gümrük antreposunda bulunan mallar

bonded warehouse — gümrük antreposu; umumi mağaza

bond holder — tahvil hamili kimse

bonds — tahvilât, tahviller

bondsman (or bondman) — kefil

bons offices — dostane teşebbüs

bonus — ikramiye

book - debt — deftere geçirilen borç

book - keeper — muhasebe memuru

bookmaker — bahse tutuşmayı meslek edinen kimse

bookseller — kitapçı

book-store — kitap evi

books of account — ticari defterler, ticaret defterleri

booty — ganimet

border — hudut

borough — kasaba

borough - master — belediye reisi

borrow — ödünç almak

borstal institution — ıslah evi

bottomry — deniz ödüncü

bottomry bond — deniz ödüncü senedi

bought and sold note — borsa acentesinin verdiği bordro (bk. Bordro No. 1)

bound — çit, hudut

boundary — hudut işareti, çit

bounty for export — ihracat primi

bourse — borsa

boycott — boykot

branch, establishment —- şube

brawling — yaygara denilen kabahat

breach — ihlâl, nakız

breach of close — fuzulî işgal

breach of contract — sözleşmenin ihlâli (nakzi) sözleşmenin yerine getirilmemesi

breach of promise — evlenme vaadinin yerine getirilmemesi

breach of the peace — sükûnet ve asayişin bozulması

breach of trust — yedi eminin yaptığı emniyeti suiistimal

breach of warrantry of essential qualities (action for - ) — ayıp dâvası

bread-winner — aile yardımcısı

breaking of seals — mühür fekki (bk. Fek No. 2 b)

breaking off — kesilme

breviate — hülâsa

Briand - Kellog Pact — Kellog misakı (K ellog - Briand misakı)

bribery — irtikâp, yiyicilik, rüşvet

bridewell — hapishane

brief — “ solicitor” un “ burrister” e dosya ile birlikte gönderilen dâva hülâsası

brigandage — yol kesme

bringing into hotchpot — mirasta iade (bk. tade No. 4)

brocage — evlenme tellâlığı

brochure — risale

broker — borsa acentası, tellâl

broker’s note — borsa acentesinin verdiği bordro (bk. Bordro No. 1)

brokerage — komisyon, tellâl ücreti 

budget — bütçe

budget (principle of a single and complete - ) — bütçede vahdet

buggery (unnatural sexual intercourse) — gayri tabiî mukarenet

build over another’s property (right to - ) — üst hakkı

building — bina, yapı

building contractor — inşa müteahhidi

building lease — kiracıya bina inşa etmek hakkını da bahşeden ve umumiyetle 99 yıl için aktedilen hasılat kirası

building society — yapı kooperatifi 

bulk — yük, hamule

bullion — altın veya gümüş külçesi

bum - bailiff — kavas, muhzır

buoy — şamandıra

burden of a contract — akitten dolayı borçluya terettüp eden vecibe, ifa mükellefiyeti

burden of proof — beyyine külfeti

bureaucratio — kırtasiyecilik

burgess — şehir sekenesinden biri

burgh - master — kasaba amiri, belediye reisi

burgh - mote — kasaba mahkemesi

burglar — geceleyin ev soyan hırsız

burglary — gece yapılan ev hırsızlığı

burial —  ölü gömmek

business — ticarethane

business hours — iş saatleri

business name — ticaret ünvanı

businessman — iş adamı, tacir

business year — iş yılı (bk. Yıl)

buyer — müşteri

bye - laws — hususî idareler veya imtiyazlı şirketler tarafından salâhiyetleri içinde isdar edilen tüzük, yönetmelik, kararnameler