A - B - C - D - E - F - G - H - I - J - K - L - M - N - O - P - Q - R - S - T - U - V - WYZ
Q. V. — bakınız
qua — sıfatıyla, olarak
quack — mutatabbib
quae non valeant singula, juncta juvant — yalnız başına olarak mâna vermeyen kelimeler birbirine nispet edildiği zaman müessirdir
quaelibet concessio fortissime contru donatorem interpretanda est — her imtiyaz, imtiyaz veren aleyhinde en keskin bir tarzda tefsir edilmelidir
qualification — ehliyet, nitelik
qualified majority — mukayyet (mevsuf) ekseriyet — (bk. Ekseriyet No. 3)
qualified property — mahdut mülkiyet (yani zilyetlikle ona merbut haklar)
qualified title — tapu sicilinde kayıtlı ve nevi şahsına münhasır olan bir hak
quality — mahiyet, hal, durum
quamdiu se bene gesserit — hareket tarzı şikâyetlere sebebiyet vermedikçe
quando acciderint — mallar vasiyeti tenfiz memurunun eline geldiği anda infaz edilecek hüküm
quando aliquid mandatur, mandatür et omne per quod pervenitur ad illud — muayyen bir iş için vekâlet verildiği zaman vekâlet gayeye varmağa elverişli her şeye de şamil demektir
quando aliquid prohibetur fieri, prohibetur ex directo et per obliquum — birşey men edilmişse o neticeye götüren doğrudan doğruya ve dolambaçlı yolların hepsi kapanmış demektir.
quando duo jura in una persona concurrunt, aequum est ac si essent diversis — iki hak bir şahısta birleşirse birbirinden ayrı iki şahısta bulunmuş gibi telâkki edilmelidir
quando jus domini regis et subditi concurrunt, jus regis praeferri debet — kralın ve tebaanın hakları birbiriyle çarpışırsa kralın hakkı tercih olunur
quando lex aliquid alicui concedit, concedere videtur id sine quo res ipsa esse non potest — bir kimseye bir şeyi bahşeden kanun aynı zamanda bu şeyin mevcudiyeti için zaruri olanı da bahşetmiş sayılır
quando plus fit quam fieri debet, videtur etiam illud fieri quod faciendum est — yapılması lâzım gelenden fazla yapılmışsa yapılacağın da yapılmış olduğu sayılır
quantity — kemiyet, vüsat, şümul
quantum m e ru it-----halin icabına göre hak edilen ücret, mutad ücret, ecrimisil
quantum ramificatus — uğranılan zararın miktarı
quantum valebant — halin icabına göre verilecek karşılık
quarantine — karantina
quarantine — kocası ölen bir kadını evinde kalabilmesi için muhasses mühlet
quarrel — münazaa, ihtilâf
quarter-days — üç ayda bir ödenecek kira v.s. bedellerinin vade günleri (ezcümle 25 mart, 24 haziran, 29 eylül ve 25 aralık günleri)
quarter sessions — üç ayda bir toplanan sulh mahkemesi
quarterly — üç ayda bir çıkan dergi
quashing (annullement) of decision of a lower coart — bozma quashing of the conviction — cezanın sukutu
quashing the indictment — ceza takibatından vazgeçme
quasi • contract — şibih akit
quasi delict — şibih cürüm
quasi • easement — şibih irtifak hakkı
queen — kraliçe
querela — hukuk yargılama usulü
queries (list of - ) — sual listesi
query — mesele
question of law — hukukî mesele
question (litigious - ) — münaziünfih
question (parliamentary •) — sual, soru (parlamentolarda)
qui facit per alium facit per se — başkasının marifetiyle hareket eden kimse bizzat hareket etmiş saydır
qui haeret in litera haeret in cortice — lafza bağlı kalan kimse kabuğun içine nüfuz edemez
qui jure suo utitur neminem laedit — kendi hakkını kullanmak başkasına haksızlık etmek sayılmaz
qui jussu judicis aliquod fecerit non videtur dolo malo fecisse quia parere necesse est — yargıcın emri üzerine bir fiil işlemiş olan kimse sui niyetle hareket etmiş sayılmaz, zira itaat icabı hareket etmiştir,
qui omne dicit nihil excludit — her şeyi söyleyen kimse hiçbir şeyi hariç bırakmamış demektir
qui per alium facit, per se ipsum facere videtur — başkasının marifetile hareket eden kimse bizzat hareket etmiş sayılır
qui prior est tempore potior est jure — zaman itibariyle ilk gelen kimse başkalarına takaddüm eder
qui sentit commodnm sentire debet et onus; et e contra — nimet kimin ise külfet de onundur; ve aksi
qui tacet consentire videtur — sükût muvafakat sayılır
qui tam action — ele veren kimse tarafından kral namına açılan dâva
qui vult decipı decipiatur — aldanmak isteyen kimse aldanmalıdır
quia timet action — tecavüzün meni davâsı
quicquid plantatur solo, solo cedit — arsa üzerine dikilen şey arsanın mütemmim cüzü olur
quiet enjoyment — zapta karşı tekeffül
quietare — tebriye etmek, ibra etmek
quietus — tebrici zimmet
quilibet potest renunciare juri pro se introducto — herkes kendi lehinde dermeyan edilen bir haktan feragat edebilir
quit — tahliye etmek
quittance — ibra
quo ligatur eo dissolvitur — bağlayan serbest de bırakır
quo minus (writ of - ) — istihkakından “ daha az bir şey almış olduğundan dolayı” dâva
quo warranto (writ of - ) — istilâm dâvası; bir imtiyaz,memuriyet veya
görevi gasp eden kimseye karşı açılan ye onun hangi salâhiyete istinaden hareket ettiğini istilâm edecek dâva
quoad hoc — bu meseleye gelince
quod ab initio non valet, in tractu temporis non eonvalescit — ta baştan itibaren hükümsüz olan şey zamanın geçmesiyle iyileşmez
quod contra legem fit, pro infecto habetur — kanuna aykırı yapılan muamele yapılmamış sayılır
quod fieri non debet, factum valet — yapılmaması lâzım gelen yapıldığı takdirde tesir icra eder
quod non apparet non est — belli olmayan şey mevcut sayılmaz
quod nullius est, est domini regis — sahipsiz mallar kıralındır
quod per me non possum, nec per alium — bizzat yapamadığım bir şey başkasının marifetiyle de yaptı ramam
quod semel meum est amplius meum non potest — zaten benim olan bir şey daha fazla benim olamaz,
quod semel placuit in electione, amp- lius dİ8plicere non potest — yapılan seçimden rücu edilmez
quod vide — bakınız
quorum — nisap, yeter sayı
quota system — kontenjan usulü
quotation — piyasa rayici
quotation (stock exchange-) — borsa fiyatı
quoties in verbis nulla est ambiguitas ibi nulla expositio contra verba expressa fienda est — kelimeler şüpheye mahal bırakmadığı takdirde açık lafız aleyhinde tefsir caiz değildir