TEMEL İNGİLİZCE TÜRKÇE HUKUK SÖZLÜĞÜ - Q

A - B - C - D - E - F - G - H - I - J - K - L - M - N - O - P - Q - R -  S - T - U - V - WYZ

Q. V. — bakınız 

qua — sıfatıyla, olarak

quack — mutatabbib

quae non valeant singula, juncta juvant — yalnız başına olarak mâna vermeyen kelimeler birbirine nispet edildiği zaman müessirdir

quaelibet concessio fortissime contru donatorem interpretanda est — her imtiyaz, imtiyaz veren aleyhinde en keskin bir tarzda tefsir edilmelidir

qualification — ehliyet, nitelik

qualified majority — mukayyet (mevsuf) ekseriyet — (bk. Ekseriyet No. 3)

qualified property — mahdut mülkiyet (yani zilyetlikle ona merbut haklar)

qualified title — tapu sicilinde kayıtlı ve nevi şahsına münhasır olan bir hak

quality — mahiyet, hal, durum 

quamdiu se bene gesserit — hareket tarzı şikâyetlere sebebiyet vermedikçe

quando acciderint — mallar vasiyeti tenfiz memurunun eline geldiği anda infaz edilecek hüküm

quando aliquid mandatur, mandatür et omne per quod pervenitur ad illud — muayyen bir iş için vekâlet verildiği zaman vekâlet gayeye varmağa elverişli her şeye de şamil demektir

quando aliquid prohibetur fieri, prohibetur ex directo et per obliquum — birşey men edilmişse o neticeye götüren doğrudan doğruya ve dolambaçlı yolların hepsi kapanmış demektir.

quando duo jura in una persona concurrunt, aequum est ac si essent diversis — iki hak bir şahısta birleşirse birbirinden ayrı iki şahısta bulunmuş gibi telâkki edilmelidir

quando jus domini regis et subditi concurrunt, jus regis praeferri debet — kralın ve tebaanın hakları birbiriyle çarpışırsa kralın hakkı tercih olunur

quando lex aliquid alicui concedit, concedere videtur id sine quo res ipsa esse non potest — bir kimseye bir şeyi bahşeden kanun aynı zamanda bu şeyin mevcudiyeti için zaruri olanı da bahşetmiş sayılır

quando plus fit quam fieri debet, videtur etiam illud fieri quod faciendum est — yapılması lâzım gelenden fazla yapılmışsa yapılacağın da yapılmış olduğu sayılır

quantity — kemiyet, vüsat, şümul 

quantum m e ru it-----halin icabına göre hak edilen ücret, mutad ücret, ecrimisil 

quantum ramificatus — uğranılan zararın miktarı

quantum valebant — halin icabına göre verilecek karşılık

quarantine — karantina

quarantine — kocası ölen bir kadını evinde kalabilmesi için muhasses mühlet

quarrel — münazaa, ihtilâf

quarter-days — üç ayda bir ödenecek kira v.s. bedellerinin vade günleri (ezcümle 25 mart, 24 haziran, 29 eylül ve 25 aralık günleri)

quarter sessions — üç ayda bir toplanan sulh mahkemesi

quarterly — üç ayda bir çıkan dergi

quashing (annullement) of decision of a lower coart — bozma quashing of the conviction — cezanın sukutu

quashing the indictment — ceza takibatından vazgeçme

quasi • contract — şibih akit

quasi delict — şibih cürüm

quasi • easement — şibih irtifak hakkı

queen — kraliçe

querela — hukuk yargılama usulü

queries (list of - ) — sual listesi

query — mesele

question of law — hukukî mesele

question (litigious - ) — münaziünfih

question (parliamentary •) — sual, soru (parlamentolarda)

qui facit per alium facit per se — başkasının marifetiyle hareket eden kimse bizzat hareket etmiş saydır 

qui haeret in litera haeret in cortice — lafza bağlı kalan kimse kabuğun içine nüfuz edemez

qui jure suo utitur neminem laedit — kendi hakkını kullanmak başkasına haksızlık etmek sayılmaz

qui jussu judicis aliquod fecerit non videtur dolo malo fecisse quia parere necesse est — yargıcın emri üzerine bir fiil işlemiş olan kimse sui niyetle hareket etmiş sayılmaz, zira itaat icabı hareket etmiştir,

qui omne dicit nihil excludit — her şeyi söyleyen kimse hiçbir şeyi hariç bırakmamış demektir

qui per alium facit, per se ipsum facere videtur — başkasının marifetile hareket eden kimse bizzat hareket etmiş sayılır

qui prior est tempore potior est jure — zaman itibariyle ilk gelen kimse başkalarına takaddüm eder

qui sentit commodnm sentire debet et onus; et e contra — nimet kimin ise külfet de onundur; ve aksi

qui tacet consentire videtur — sükût muvafakat sayılır

qui tam action — ele veren kimse tarafından kral namına açılan dâva

qui vult decipı decipiatur — aldanmak isteyen kimse aldanmalıdır

quia timet action — tecavüzün meni davâsı

quicquid plantatur solo, solo cedit — arsa üzerine dikilen şey arsanın mütemmim cüzü olur

quiet enjoyment — zapta karşı tekeffül

quietare — tebriye etmek, ibra etmek

quietus — tebrici zimmet

quilibet potest renunciare juri pro se introducto — herkes kendi lehinde dermeyan edilen bir haktan feragat edebilir

quit — tahliye etmek

quittance — ibra

quo ligatur eo dissolvitur — bağlayan serbest de bırakır

quo minus (writ of - ) — istihkakından “ daha az bir şey almış olduğundan dolayı” dâva

quo warranto (writ of - ) — istilâm dâvası; bir imtiyaz,memuriyet veya 

görevi gasp eden kimseye karşı açılan ye onun hangi salâhiyete istinaden hareket ettiğini istilâm edecek dâva

quoad hoc — bu meseleye gelince 

quod ab initio non valet, in tractu temporis non eonvalescit — ta baştan itibaren hükümsüz olan şey zamanın geçmesiyle iyileşmez 

quod contra legem fit, pro infecto habetur — kanuna aykırı yapılan muamele yapılmamış sayılır

quod fieri non debet, factum valet — yapılmaması lâzım gelen yapıldığı takdirde tesir icra eder

quod non apparet non est — belli olmayan şey mevcut sayılmaz

quod nullius est, est domini regis — sahipsiz mallar kıralındır

quod per me non possum, nec per alium — bizzat yapamadığım bir şey başkasının marifetiyle de yaptı ramam

quod semel meum est amplius meum non potest — zaten benim olan bir şey daha fazla benim olamaz,

quod semel placuit in electione, amp- lius dİ8plicere non potest — yapılan seçimden rücu edilmez 

quod vide — bakınız

quorum — nisap, yeter sayı

quota system — kontenjan usulü

quotation — piyasa rayici

quotation (stock exchange-) — borsa fiyatı

quoties in verbis nulla est ambiguitas ibi nulla expositio contra verba expressa fienda est — kelimeler şüpheye mahal bırakmadığı takdirde açık lafız aleyhinde tefsir caiz değildir