TEMEL İNGİLİZCE TÜRKÇE HUKUK SÖZLÜĞÜ - T

A - B - C - D - E - F - G - H - I - J - K - L - M - N - O - P - Q - R -  S - T - U - V - WYZ

tables — levha, tabelâ

tablet — plâka

tabula in naufragio — gemi kazasında kalas

tacit — zımni, sarih değil

tacking of mortgages — mükerrer ipotek hakkı

taker of insurance (policy) — sigorta ettiren

taking-over — tesellüm

tales (award a - ) — jüri heyetinin noksanını tamamlamak için verilen emir

talesman — heyet noksanını tamamlamak için davet edilen jüre

talian — kısas, cezada mümaselet

tallage — vergi

tally — çetele

tally-system — taksitle satış ve alış usulü

talon — koçan

tampering of witnesses — tanıkları rüşvetle kandırmak

tare — dara

tariff — tarife

tariff made (or applied) under treaty — ahdi tarife (bk. Gümrük târifesi No. 2)

tax — vergi, resim

tax and duties (legislation o n -) — vergi hukuku

tax-farming — emaneten idare 

tax on turnover — muamele vergisi

tax registers —  defterler

tax rolls — defterler

tax (house - ) — bina vergisi

tax (inheritance • ) — intikal ve veraset vergisi

tax (land - ) — öşür yerine geçmiş olan ipotekli vergi borcu ; arazi vergisi

taxation — vergi tarhı; fiyat biçme; avukatın ücret pusulasının mahkemece kontrol ve tayini

taxation (local-) — mahallî resim ve narhlar

technical reserve funds — teknik ihtiyatlar

telegram — telegram

teleology — teleoloji

telephone — telefon

tellers — reyleri saymağa memur olan kimseler

temperament (incompatibility of - ) — şiddetli geçimsizlik (bk. Boşanma sebepleri No. 2)

temporal (lords - ) — Lordlar Kamarasının dünyevi üyeleri

temporarily removed from office (to be - ) — vekâlet emrine alınma 

temporary provisions — intikal devresi hukuku, geçici hükümler

tenancy in common — arazi üzerinde

iştirak halinde tasarruf hakkı (hasılat kirası)

tenant — kiracı; arazi sahibi (bk. Kiralayan No. 1)

tenant at sufferance — kira müddetinin geçmesinden sonra da zilyetlikte bulunan kiracı

tenant at will — kiralayanın keyfine tabi olan kiracı

tenant for life — kaydı hayat şartıyla arazi üzerinde intifa hakkını haiz olan kimse

tenant for years — muayyen bir süre için kira ve intifa hakkım haiz olan kimse

tenant from year to year — sonundan altı ay önce fesh edilmedikçe seneden seneye temdit sayılan bir sözleşme uyarınca arazi üzerinde intifa hakkını haiz olan kimse 

tender — icap, tediye teklifi

tender (legal-) — bir borcun itfası için alacaklının kabul etmeye mecbur  olduğu memleket parasının nevileri

tender (sealed - ) — kapalı zarf usulüyle artırma

tenement — mesken, apartman; mülk, gayrimenkul

tenor — bir evrakın lafzı veya hakiki mânası; poliçede yazılı olan tedavül süresi

tenth — onuncu, öşür

tenure — derebeylik zamanından kalan arazi sisteminde faydalanan zilyedin haiz olduğu tasarruf hakkı

term — içtima devresi, mehil; hakkı kullanma süresi

term of years — muayyen bir müddet için işgal edilmiş mülk

termer — bir mülke muayyen müddet şartiyle tasarruf eden kimse

termination — fesih

terminoloji (legal - ) — hukuk dili

terminus a quo — başlangıç günü

terminus ad quem — bitim günü

terrier — emlâk sicilli

territorial waters — karasuları

territoriality of the law — kanunların mülkiliği

territory — ülke

territory (cession of - ) — arazi terki

terrorem (in - ) — korkutmak maksadıyla konan kayıt

testament — vasiyetname

testamentary contract — miras mukavelesi

testamentary disposition — vasiyet

testamentary heir — ınansup mirasçı (bk. Mirasçı, b)

testate — vasiyet edilmiş

testator — muris

teste — her mahkeme emrinin ihtiva ettiği tasdik formülü

testimonium — bir sözleşme veya vasiyetnamenin sonunda kullanılan teyit formülü

testimony — beyyine, şahadet

thalveg — talveg hattı

theft — hırsızlık

theft of livestock — hayvan hırsızlığı

theory — nazariye

thesaurus non competit regi nisi quando nemo scit qui abscondit thesaurum — define kralın değildir; meğer ki, kimin defineyi bırakmış olduğu keyfiyetine hiç bir kimse vakıf olmasın

thief — hırsız

thing — şey, ayn

third party — üçüncü şahıs (bk. Taraflar)

third party notice — dâvanın üçüncü şahsa ihbarı

third party risk policy — mesuliyet sigortası

third person (party) — üçüncü şahıs 

third person (contract for benefit of-) — üçüncü şahıs lehine şart

threats — ikrah ve tehdit

through bill of lading — tek konşimento (bk. Konşimento)

ticket — bilet, marka

ticket o f leave — bir mahpusun vaktinden evvel serbest bırakılması için İçişleri Bakanı tarafından verilen vesika

timber — kerestelik ağaç

time — mehil, mühlet, müddet; zaman, vakit; devre; devir

time allowed — ecel

time allowed for discharging — boşaltma müddeti

time bargain — vadeli alış veriş

time charter — taym çarter (bk. Navlun mukavelesi No. 1)

time of conception — gebelik müddeti (bk. Gebelik No. 2)

time of peace — hazar (barış) hali

time (or date) of performance — borcun eda kabiliyetini iktisab etmesi; ifa zamanı (bk. İfa zamanı No. 2 )

time of service — kıdem

time of widowhood — iddet müddeti

time-work — iş saati veya iş parçası itibariyle ücret verilen iş

time (fixed - ) — ecel

time (in-) — vaktinde

time (lapse of-) — zamanın müruru; sürenin geçmesi

time (loss of - ) — geçikme 

tipstaff — kavas, mübaşir

tithe — öşür, aşar vergisi

title (appellation) — Unvan, paye

title (heading) — başlık

title (right to ownership) — sahiplik, mülkiyet hakkı, tasarruf hakkı, temellük hakkı

title (absolute-) — tapu sicilinde malik sıfatı ile kaydedilen kimsenin hukuki durumu

title (abstract of-) — tapu senedi; tasarruf senedi

title-deed — senet

toft — müştemilatlı mesken yeri

toll — müruriye, geçiş resmi

tonnage — toniato, istiap haddi; gemi tonajı

tonnage duty — şarap üzerinde ithalat resmi

tonnage (gross - ) — gayri safi gemi tonajı (bk. Gemi tonajı)

tontine policy of insurance — tontin 

tort — haksız fiil

tortfeasor — haksız fiili işleyen kimse

tortious — haksız, gayri kanuni

torture — işkence

total estate — iflâs masası

total loss — geminin ziyaı

total loss (actual--) — geminin ziyaı veya tamir kabul etmez halidir ki bu bırakma hakkım bahşeder

total loss (constructive - ) — geminin kanunca varsayılan tanı ziyaı hali ki bırakma hakkını bahşeder

toto (in-) — büsbütün, tamamıyla

towage — çekme ücreti

towing — römorkaj

town council — belediye meclisi

town dues — oktruva (duhuliye resmi)

town - planning — şehircilik

township — nahiye, bucak

trade — ticaret

Trade (Board of or Department of-) — Ticaret Bakanlığı

trade (foreign-) — dış ticaret

trade (home-) — iç ticaret

trade (restraint of - ) -— rekabet memnuiyeti

trade custom — ticari örf ve âdet

trademark — alâmet-i fabrika

trade monopoly — gedik

trade name — ticaret unvanı, firma

trade register — ticaret sicili

trade union — iş sendikası

trader — tacir

trading consul — fahri konsolos

trading corporations -— iktisadi gaye güden insan birliği (bk. Cemiyet)

tradition (custom) — anane

traffic — mübadele, alışveriş, ticaret

transactions — ticari muameleler

transactions (banking - ) — banka muameleleri

transactions (fictitious-) — muvazaalı muameleler

transcript — kopye, suret, ikinci nüsha

transfer — devir ve temlik; münakale ; nakil, havale

transfer by law — kanuni temlik

transfer of a case for hearing to another court — dâvanın nakli

transfer of choses in action by judgement — kazai temlik

transfer of claim — alacağın temliki

transfer of liability — borcun nakli

transference (o f office I — devir ve teslim

transferor — muhil (bk. Havale No. 1a ); devreden

transgression — tecavüz, ihlal, muhalefet

transhipment — aktarma

transire — gemiye yüklenen mallar

hakkında gümrük memuru tarafından verilen belge

transit — transit

transit duties — transit gümrük rüsumu (bk. Gümrük resmi)

transition — geçiş, intikal

transitory provisions — intikal devresi hukuku, geçici hükümler

trausitu (goods in-) — aktarma eşyası

transitu (in-) — transit olarak

transmission — intikal, nakil, ulaştırma

transport (means of - ) — nakil vasıtaları, taşıtlar

Transport (Ministry of-) — Ulaştırma Bakanlığı

transportation — sürgün

transports — nakliyat

traveller cheque — seyahat çeki

travelling expenses — harcırah, yolluk

traverse — iddianın hasım tarafça reddi

treason — hıyanet

treason (constructive - ) — kanunca varsayılan hıyanet

treason • felony — hükümdarı azletmek veya hükümet rejimini değiştirmek için isyan

treasure - trove — define

Treasury -—- hazine, devlet hâzinesi

Treasury Bill — hazine bonosu

Treasury Bonds —- hazine tahvilâtı

treating — rey temini için müntahipler hesabına masraf etmek

treatment (ill - ) — pek fena muamele (bk. Boşanma sebepleri No. 1)

treaty — anlaşmadan önceki müzakereler

treaty — aııdlaşma, muahede

treaty of friendship — dostluk muahedesi (bk. Muahede, e)

treaty of peace — sulh muahedesi (bk. Muahede, d)

trespass — başkasının hakkına tecavüz

trespass, (action of-) — müdahalenin refi dâvası

trespass on land — gayrimenkule tecavüz

trespasser — başkasının hakkına tecavüz eden kimse

tret — tenzili paha (bk. Fire)

trial— yargılama, duruşma kovuşturma

tribe — aşiret, kabile

tribunal —- mahkeme

trier (or trior) — jüri heyetine yapılacak itirazın yerinde olup olmadığını tetkike memur kimse

trip charter — trip çarter |bk. Navlun mukavelesi No. 2)

trover (action of-) — lukata dâvası; istirdat dâvası, haksız olarak alıkonan bir şey için tazminat dâvası

troy weight — kuyumcu tartısı

truck system — işçilere ücret olarak para yerine mal verme usulü, trök sistemi

true condition — hakikî şart

trust — mutemetlik; tröst; güvene dayanan muamele

trust for benefit of family — aile vakfı

trust (breach of *) — yediemin yaptığı emniyeti suistimal

trust (cestui que-) — mürtezika, faydalanan

trust (im p lied -) — varsayılan lesis (vakıf)

trustworthy — kanaat verici (bk. İhticaca salih olmak)

trustee — mutemet; kayyım; yediemin; mütevelli

trustee in bankruptcy — iflâs idaresi

trusteeship — nıütevellilik, mutemetlik

tug (or tug steamer) — römorkör

tumult — kargaşalık, ayaklanma

tunnage — şarap resmi

turbary (common of • ) — başkasının arazisinden turb (yer kömürü) almak hakkı

turn — nöbet, sıra

tutelage — vesayet

tutorship — Vesayet

two-chamber system — çift meclis sistemi