A - B - C - D - E - F - G - H - I - J - K - L - M - N - O - P - Q - R - S - T - U - V - WYZ
uberrimae fidei (contract - ) — son derecede karşılıklı güvene dayanan sözleşme
ubi eadem ratio ibi idem jus — mucip sebepler aynı olunca hukuk da aynıdır
ubi jus ibi remedium — hak varsa çare de vardır
ultima voluntas testatoris est perimplenda secundum veram intentioneın suam — vasiyet eden kimsenin son arzuları hakiki niyet ve maksadına göre yerine getirilmelidir
ultimatum — ültimatom
ultra vires — salâhiyet tecavüzü
umpire — üçüncü hakem
uııable — liyakatsiz, âciz
unanimity — oybirliği
unanimous resolution — oybirliği ile verilen karar
unassignable rights — temlik edilemeyen haklar
unauthorized aSsmııption lof name) — gasp
unblemished — kusursuz, lekesiz
unborn child — cenin
uncalled — tediyesi henüz talep edilmemiş
uncertain — muayyen (belli) değil, meşkuk
unconditional — şarta bağlı olmayan şartsız kayıtsız, kesin
unconfirmed credit — kabul edilmemiş akreditif (bk. Akreditif No. 2 )
unconsconable — hukuka veya adalete mugayir
unconstitutionality of the laws — kanunların anayasaya aykırılığı
undefeasible rights — feragati caiz olmayan haklar
under arms — silâh altı
underlease — kiracının kirası
Undersecretary of State — müsteşar
understanding — anlaşma
undertaking — işletme
undertaking — taahhüt
undertaking for safe custody of documents — evrakın emin bir tarzda muhafazası hakkındaki taahhüt
undertaking to appear — mahkeme huzuruna çıkma taahhüdü
undertenant — kiracının kiracısı
underwriters (Lloyd’s - ) — Lloyd’s müessesesinin âzası sıfatıyla sigorta akitlerinden doğan rizikoları üzerlerine alan münferit sigortacılar
undivided shares (community by-) — müşterek mülkiyet
undue influence — nüfuzu suiistimal
undue preference — iflâsın açılmasından önceki üç ay içinde müflisin borcunu tamamen tediye etmesi
unemployment — işsizlik, işçi sizlik
unemployment insurance — işsizliğe karşı sigorta
unenforceable — dâva hakkı olmayan talep
unfair competition — gayri kanuni rekabet
unfunded debt — dalgalı borçlar
unilateral contract — tek taraflı akit (bk. Akit No. 1)
unilateral transactions — tek taraflı akitler
unincorporated association — şahsiyet iktisap etmesi kanunen mümkün olmayan cemiyet (bk. Cemiyet)-
union — birlik
union (international - ) — milletlerarası birlik (ittihat) (bk. Birlik No. 5)
unit — vahidi kıyasi
unity — vahdet, itihat, kül; birlikte tasarruf
Universal Postal Union — milletlerarası posta ittihadı
university — üniversite
unjust (or undue) price — fahiş fiyat (bk. Fahiş No. 1)
unjust war — gayrimeşru harb
unlawful assembly — ittifak (N o. 2)
unlawful interference — fuzuli işgal, fuzuli müdahale
unlawful killing — adam öldürmek
unlawful price — fahiş fiyat (bk. Fahiş No. 1)
unlawful wearing (of decorations and uniforms) — gasp
unlimited insurance — hudutsuz sigorta
unliquidated damages — hesabı kesilmemiş, hâkimin takdirine bırakılmış tazminat bedeli
unloading — boşaltma
unmarried — bekâr, evli değil
unneutral service — hasmane himaye ve yardım
unpacked — ambalajsız
unperfect obligations — nâkıs borçlar
unqualified — şarta bağlanmamış, müstakil
unreasonable — makul değil
unreasonable penalty — fahiş cezai şart (bk. Fahiş No. 3)
unrebuttable — aksinin ispatı caiz olmayan, kesin
unrestricted — tahdit edilmemiş
unsecured debt —- âdi alacak (iflâsta)
unsoundness of mind — akıl hastalığı
unthrift — müsrif
untraceable person — gayip
unworthiness to inherit — mirastan mahrumiyet
unwritten law — örf ve âdet hukuku
uproar — isyan, ayaklanma, kargaşa
urban district — mahalle
urgency — müstaceliyet, ivedilik
urgency ( declaration of • ) — müstaceliyet (ivedilik) kararı
usage — örf ve âdet, teamül
usance — yabancı yerlere çekilen poliçelerin mutad tedavül müddeti
use — intifa hakkı
use (cestui que-) — hukuken malik olmamakla beraber bir mülk veya mamelekten malik gibi faydalanan kimse; mürtezika
useful expenses — faydalı masraflar (bk. Masraflar No. 2)
user — bir örfün dayanıklılığı usher — mübaşir
usual — itiyadı, mutat
usucaption — iktisabi müruruzaman
usufruct — intifa hakkı
usufructuary lease — hasılât icarı
usufructuary tenancy — yarıcılık mukavelesi
usurious interest — fahiş faiz
usurpation — gasp
usury — fahiş faiz, murabaha (bk. Fahiş No. 2)
ut res magis valeat quam pereat — bir şey hükümsüz olmaktansa hüküm ifade etsin
uterine -— bir anadan ve muhtelif babalardan doğmuş
utility corporations (associations) — umumi menfaatlere bâdim cemiyetler
utility (model of ) — faydalı model
utter — kalp para ve saireyi tedavüle çıkarmak
utter barrister — henüz “ King’s Counsel” unvanına haiz olmayan genç avukat
utterance (doctrine of - ) — irade beyanı nazariyesi (bk. İrade izharı)