TEMEL İNGİLİZCE TÜRKÇE HUKUK SÖZLÜĞÜ - K

A - B - C - D - E - F - G - H - I - J - K - L - M - N - O - P - Q - R -  S - T - U - V - WYZ 

K. B.— Yüksek Mahkemenin “ King’s Bench” dairesinin remzi

K. C. — “ King’s Counsel” payesinin remzi

keelage — liman remzi

keeper — bekçi, muhafız, korucu

keeping house — bir tacirin kendi evinde kalması” ki bu keyfiyet bir iflâs sebebidir

Keys (House of - ) — “ Man” adasında yasama meclisi

Khedivate — hidiviyet

kidnapping — adam kaldırmak

kin — nesep, soy, hısım

kin ( collateral - ) — civar hısımı

kin (lineal - ) — usul veya füru nevinden hısım

kin (next of - ) — en yakın akraba

kind — cins, nevi, çeşit

kind ( payment in - ) — aynen ifa 

king — kıral

King’s Bench Division — Yüksek Mahkemenin dairelerinden biri

King’s chambers — İngiliz kara sularının bir kısmı sayılan körfezler

King’s Counsel — avukatlara bahsedilen paye

King’s evidence — ele veren suç ortağının şahadeti

King’s Proctor — hazine avukatı

King’s Regulations — askerî ceza hukuku

King’s Remembrancer -—- eskiden - kralın tahsildarı; şimdi Yüksek Mahkemede yüksek bir memur

kingdom — kraliyet; bir kralın idaresindeki devlet

Kingdom (United -) — Büyük Britanya ve şimal İrlanda’nın heyeti mecmuası

kingship — krallık 

kinship — hısımlık

knight — şövalye, asilzade; adının önüne “ Sir” lâkabı konma hakkını haiz olan kimse

knowledge — bilgi (bk. Cehil No. 1), vukuf